Thursday, July 20, 2006


(bu fotoğrafı geçen sene Ayvalık'ta çekmiştim).

Bugün niye çarşamba... Hadi çok şey istemiyorum, cuma olmasın ama en azından bir perşembe olmalıydı diye düşündüm. İşte de herkes bu konuda hemfikir. Düşününce geçip giden günler, haftalar, aylar, yıllar ve bir hayat...

Haftaiçi cumayı bekliyoruz, cuma geliyor bu sefer başka birşeyi. Sürekli bekleyerek ömrümüz geçiyor yada hayatın amacı, zevki bu bekleyişler...

Her doğan güneşle yeni bir bekleyiş de başlıyor olması gerektiği gibi...

Ben de şu an neler beklediğimi yazayım:

- Şu an işte olan Sevgili Ka'nın gelişini
- Daha 1,5 ay olmasına rağmen beraber tatil planı yapmayı
- Tabi ki Cuma'nın gelmesini
- Güzel bir haftasonu geçirmeyi
- İndirimlerin başlamasını
- Alışveriş yapmayı
- Belki ev için bir spor aleti almayı
- Güzel bir romantik-komedi izlemeyi....

bu liste böyle uzayıp gider.. bunlar şu an içimden geçenler. Beş dakika sonra çoğu değişmiş olur.

Bu arada sadece birkaç gün için tamire giden bilgisayarım yaklaşık bir ay sonunda döndü!!!

Şu an televizyonda belki dördüncü kez Schindler'in Listesini izliyorum. Bakalım yine sonunda ağlayacak mıyım? İlk üçünde olduğu gibi...

Biraz Nazi Toplama Kamplarını araştırdım. Merak ederseniz en bilinen kampın web adresi. İçinizde hiç bu kamplardan birini gezen oldu mu? Ben çok merak ediyorum ama dün kuzenimle konuştuk. Kampların olduğu yere yaklaştıça ağır bir hava oluyormuş ve orada yaşananları bildiğiniz için dayanması çok zormuş.

Her doğan güneş yeni bir umutsa, her batan güneş yeni bir başlangıç yada mutlu bir sondur...